Küresel otomotiv sektöründe çip krizinin etkileri yılın ikinci yarısında büyürken, kayıplar ürkütücü boyutlara ulaştı. Üretimi durdurduğunu açıklayan şirketlerin sayısı her geçen gün artıyor. Çip krizinin faturasını yıl başında 60 milyar dolar olarak açıklayan araştırma ve danışmanlık şirketi AlixPartners, bu rakamı 210 milyar dolara revize etti. 2021’de yaşanacak üretim kaybını da 3.9 milyon adetten 7.1 milyona yükseltti. Küçük gibi görünen sorun o kadar büyüdü ki otomotiv sektörünü pandemiden daha fazla etkiler hale geldi. Hiç kuşkusuz hesapta olmayan gelişmeler krizi tetikledi. Çip üreticisi Renesans Electronics’in Japonya fabrikasında çıkan yangın, yarı iletkende kritik öneme sahip suda yaşanan kıtlık, ABD’de aşırı soğuklar gibi birçok şansızlık yaşandı.
Konu sadece otomobil de değil. Tabletten küçük ev aletlerine kadar her alanda üretimler aksıyor. Apple, Samsung, Huawei gibi birçok teknoloji devi de çip peşinde. En önemlisi Intel, Bosch, TSMC’nin dev yatırım hamlelerine karşın çip krizinin tahminlerden uzun süreceği görülüyor. Yarı iletken üreticilerinin açıklamaları, 2023 yılını işaret ediyor. STMicroelectronics'in CEO'su Jean-Marc Chery, yarı iletken kıtlığının en az 2 yıl devam edeceğini belirtirken, Intel CEO'su Patrick Gelsinger krizin 2023'e sarkabileceğini açıkladı. Daimler, Stellantis, Renault CEO’ları benzer tahminlerde bulunuyor.
Türkiye otomotiv sektöründe de çip sorununun etkileri iyice hissedilmeye başladı. Sektör uzun süredir beklediği matrah artışına sevinsin mi üzülsün mü? Birçok modelin fiyatında önemli düşüşler oldu ama bu kez ellerinde talebe cevap verecek araç kalmadı. Yerli modellerde 1-2 ay, ithallerde 3-5 aylık bekleme süreleri oluştu. Tedarik sıkıntısı nedeniyle Ağustos, Eylül ve Ekim ayı otomotiv satışları sert fren yaptı. Araç bulmakta zorlanan markalar, yıl sonu hedeflerinde revizyona gitmek zorunda kaldı. 850-900 bin adetler telaffuz edilirken, 750 bin adetler konuşulmaya başlandı.
Her ne kadar Otomotiv Distribütörleri Derneği’nin (ODD) üyeleriyle yaptığı anketten yıl sonu için 790 bin-840 bin adet çıksa da, araç bulamama problemi yılın son çeyreğinde görülecek. İşin özü; yılın en hareketli geçen dönemi biraz sancılı geçecek gibi. Planlamasını iyi yapan, öngörüleri tutan ve pazarda vitesin düştüğü dönem siparişlerini iptal etmeyen şirketler, rekabette bir adım öne çıkacak. Peki otomotiv sektörünün 2022 yılı pazar öngörüsü ne? ODD’ye göre, binek otomobil ve hafif ticari araç satışları yaklaşık 850 bin adede ulaşacak. ODD, yarı iletken krizinin bir miktar yavaşlayacağını ve şirketlerin buna göre planlama yapacağını düşünüyor. Son çeyrek hiç şüphesiz her anlamda hareketli geçecek. Bireysel müşterilerin ve filoların talebi artacak, marka yöneticileri cevap verebilmek adına bir elleri cep telefonunda ana merkezden araç koparabilmek için çabalayacak.
Otomotiv sanayi sadece çip krizi ile mücadele etmiyor. Pandemi nedeniyle son dönemde artan hammadde fiyatları sektörü oldukça zorluyor. TÜİK’in yurtiçi fiyat endeksi verilerine göre, 2020 yılı başından bu yana ana metallerde yüzde 140’ın üzerinde artış yaşandı. Bu yılın ilk 9 ayında dolar bazında yerli sac fiyatlarında yüzde 29, ithalde yüzde 117 artış oldu. Kauçuğa yüzde 38, plastiğe yüzde 83 zam geldi. Konteyner bulunurluğu ve fiyat artışları, bir başka sorun… Artan talep ve Asya limanlarında boş konteyner bulunamaması nedeniyle fiyatlar uçtu. Eylül 2020’de Şangay-Avrupa arasında konteyner navlun fiyatı yaklaşık 1.000 dolar iken, bu yılın aynı döneminde 7 bin dolara yükseldi. Dünya Konteyner Endeksi ise ortalama 5 kat yükseldi. Bir başka sorun magnezyum. Alüminyum ve çelik ile birlikte kullanılan, magnezyum bulmada tedariğinde problemler var. Çip problemi ile hammadde fiyatlarındaki artış birleşince, akıllara ‘Önümüzdeki dönemde araç fiyatları artacak mı?’ sorusu geliyor? Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) Başkanı Haydar Yenigün, girdi fiyatlarındaki artışın geçici olduğunu ancak geçene kadar da piyasaya oldukça büyük hasar vereceğinin altını çiziyor. Yenigün, sektördeki bütün oyuncuların fiyat artışlarını sineye çektiklerine dikkat çekiyor.
Elektrikli otomobil satışları pandemi döneminde teşviklerin de etkisiyle rekor kırıyor. Yılın ilk yarısında yüzde 100 elektrikli ve plug-in hibrit satışları yüzde 168 artışla 2.65 milyon adet olarak gerçekleşti. Avrupa ve Çin’in önderliğinde bu yıl pazarın 6.4 milyon adede ulaşması bekleniyor. 2020’de satışların 3.2 milyon adet olduğunu hatırlatalım. Yeni emisyon kriterleri, elektrikli dönüşümü hızlandıracak. Birçok marka şimdiden 2030’dan itibaren tamamen elektrikliye dönüşeceğini açıklıyor. Elektrikli pazarı büyüdükçe, önümüzdeki 10 yıllık dönemde bataryada kullanılan hammaddelere talep de aynı şekilde büyüyecek. Bu da fiyatların yükselmesine neden olacak. Bloomberg’e göre, nikel, alüminyum ve demir gibi metallerin 2030 yılına kadar 13-14 kat talep artışı görmesi bekleniyor. Lityum ve grafit gibi önemli diğer metaller de talebin 9-10 kat artacağı öngörülüyor. Metallere olan bu talebi gören madencilik, fon ve yatırım şirketleri elektrikli araçların temel malzemelerine yöneliyor. Hatta dünyanın en zengin isimleri, elektrikli otomobildeki büyük potansiyeli gördü. Amazon’un patronu Jeff Bezos, Microsoft’un kurucusu Bill Gates, Virgin Grubu’nun sahibi Richard Branson, New York eski Belediye Başkanı ve medya devi Michael Bloomberg ile dünyanın en büyük hedge fonu Bridgewater Associates'in kurucusu Ray Dalio, maden şirketi KoBold Metals’e yatırım yaptı. KoBold, Bluejay ile birlikte Grönland’da elektrikli araçlarda kullanılan nikel, paladyum, bakır, kobalt ve platin madenlerini bulmak için çalışacak.
Mekanik bir arıza ile ilgili lütfen Müşteri Hizmetleri ile iletişime geçin!
Periyodik Bakım ile ilgili hizmet alabilmek için lütfen tıklayın!